Kişilik Tarzı Oluşturma!

Kişilik Tarzı Oluşturma!

Öğrencilerim arasında gün içerisinde sürekli iletişimsel problemler yaşanıyor.

Genelde iletişim başlığındaki şikayetlerini de şu cümlelerle dile getiriyorlar:

“Öğretmenim arkadaşım benim arkamdan konuşuyor.

Öğretmenim arkadaşım bana söz verdi ama sözünü tutmadı.

Öğretmenim arkadaşım bana küfretti.

Öğretmenim arkadaşım beni fotoğrafımı sosyal medyasında benden izin almadan paylaşmış.

Öğretmenim arkadaşım telefonunu saklıyor. Rehber öğretmene vermedi.

Öğretmenim arkadaşım akşam online oyunda benim ayağıma çelme taktı. Beni oyun dışı bıraktı.

Öğretmenim arkadaşımın annesi bana kızdı.

Öğretmenim arkadaşımın babası bana kızdı.

Öğretmenim arkadaşım sınavda kopya çekti.”

Daha sayamayacağımız bir sürü sorunlar silsilesi ile karşı karşıya kalıyoruz.

***

4 bin yıllık Türk tarihinin sürekliliğinde ve gelişmesinde en önemli etken kuşkusuz eğitimdir.

Eğitim uygarlığımızı ve kültürümüzün oluşumunda, insanımızın yetiştirilmesiyle ilgili olduğu gibi, onların bir kuşaktan ötekine aktarılmasında da temel araçtır.

Aile ve çocuklarımızın gençlerimizin eğitiminde kurumsallaşma hiç şüphesiz ki o toplumun uygarlık düzeyini gösterir.

Geleneksel toplum yapısından hızla uzaklaştığımız şu günlerde, eskiden toplumun çocuğu, anaokulu değil, mahallelerde akraba ve komşular arasında toplumsallaşırdı.

Atalarımız da eğitimi harsa yani kültüre dayalı bir şekilde gelişirdi.

Aile içinde eğitimin amacı da bireylere aynı davranışları kazandırmayı sağlamaktı.

Okul ve benzeri kurumlar çok fazla bulunmadığından aile eğitimin temeliydi. Ailelere taşıdıkları her erdemi, beceriyi mutlaka çocuklarına kazandırma çabasındaydılar.

Dede Korkut’ta aile içi eğitimin önemi ise şu söz ile önemli bir yer tutmaktadır:

 “Kız anadan görmeyince öğüt almaz, oğul atadan görmeyince sufra çekmez. Oğul atanın yetiridür, iki gözinün biridir. Devletli oğul kopsa ocağınun közidir.”

***

Evlatlarımızın kişilik tarzının oluşumunu nasıl sağlayacağız?

Evlatlarımızın biz mi yetiştiriyoruz, yoksa sosyal medya mecralarımı yetiştiriyor!

Ecdadımız ‘’ Üzüm, üzüme baka baka kararır’’, ‘’Yavru kuş yuva da gördüğünü yapar’’,

Yine Mevlana bu başlıkta kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin, çünkü ‘bülbül güle, karga çöplüğe götürür‘ der…

Günümüzde özellikle, “etrafındaki beş arkadaşının ortalamasısın” derler sürekli…

Bunun dışında özellikle sosyal medyada edinilen arkadaşların sayısının belli olmaması, anneler ve babalar tarafından tespit edilemeyen arkadaşlık seviyelerinin oluşması, tıpkı bir kanser gibi evlatlarımızın düşüncelerini sarmış durumda.

Evlatlarımızın kişilik tarzlarının tam oluşumunu sağlamak için, onların gezdiği ortamları, onlara ders verecek ve örnek olacak öğretmenleri iyi bir şekilde araştırmalıyız.

Unutulan görmezden gelinen bir gençlik oluşturmamız lazımdır.

22.02.2024 19:42